Thursday, March 26, 2015

Baharda Post'u Severim.

Bahar, gelirken getirdi yine kaldırdığımız tüm renkleri. Yaşlı teyzeler otobüs camlarından bakıp, "Bak, bak nasıl güzel çiçekler" diyor yeniden. Bense hala inanamamış olacağım, en soğuk günlerde hangi paltoyu alıyorsam üstüme, yine onu giyinip çıkıyorum dışarı. Neyse ki akşam üstleri benimle hem fikir, yalnız öğlen vakitleri değil çok şükür.
Aslında tamamen tedirginliğimden başladığım bir post, şu anda harf harf işlediğim. Hayatımın hiçbir anında yeni bir ortama girmenin tedirginliğini yaşamamıştıysam, demek ki sırası şimdiymiş.
Beklemek en zorlandığım şeydir, söylemiştim daha önce sanırım.
Hep söylerim bir de; dolu olmalı insanın zihni, yoksa yalan yanlış düşüncelere kayı kayıveriyor.
Şimdi bahar ne alaka, kafayı boş tutmamak ne alaka? Hıııı. Ne alaka Büşra'cım?
Tabi ki alaka kurmasam yazmazdım, hem tabiiiii.
Güneş varmış, etraf mis gibi çimen kokmuş; acaba evinizde miskin miskin oturup dertlenebilir misiniz?
Bence olmaz. Sırf bu yüzden baharı seviniz.
Çoğuları yazı sevebilir, gayet de normal tabi. Ama ben dondurmanın her ay satılıyor olmasından beri, baharı tek geçeceğim. Yalnızca ilkbaharı da değil üstelik, gerçi ilkbaharın yeri ayrı şimdi.
Tabi ki fazla kilolarımı vermediğimden henüz en pastel renkleri giymeye başlayamadım, bir süre daha iç karartıcıyım :/ Af edersiniz. Belki aksesuarlarda yakalarım beklentileri.
Bir de şimdi içimden geldi , bu postu okuyan herkes için de bir dua edeyim. " Aman, göze gelmeyin, inşallah. "
İtirafta da bulunayım, ben bu 2015 nasıl geçiyor hiç anlamadım cidden. Mart bitiyormuş, arada insanın gözü masa üstüne bakınca fark ediyor.

Çok yazmaya gelmiştim yine aslında, ama şimdilik bir şey dememek daha mı doğru , göze gelmeyelim dedik.
Peki , peki sonra yine gelirim.

No comments:

Post a Comment